Renk kadar boyanın yüzeyi uzun süre koruyacak özellikte olmasına da dikkat edilmelidir. Boyanın maksimum silinebilir olması, küf ve mantar oluşumlarını önleme ve geciktirme özelliğine sahip olması gibi özelliklere de bakılmalıdır.
Boyanın kapladığı alan ne kadar fazla ise o kadar az boya kullanılır. Yani boyanın daha fazla metrekare yapması, kapatıcılığının iyi olması dikkat edilecek önemli hususlardandır.
Uygun işçilikle iyi hazırlanmış bir yüzeye uygulanan kaliteli, maksimum silinebilirlikteki bir boya 5-6 yıl gibi yüzeyde canlılığını ve rengini korur.
Boyanacak alanın ışık durumu göz önünde bulundurulmalı, doğal ışık ve elektrik ışığı altında renklerin farklı algılanabileceği unutulmamalıdır. Seçilen rengin mekandaki eşyalarla uyum sağlamasına dikkat edilmelidir.
Boyanın cinsi, uygulanacak yüzeyin durumu, tavanda mı, iç cephede mi ya da dış cephede mi kullanılacak olması rulo tercihimizi belirler. İç cephede su veya solvent bazlı, saten boyalarda kısa tüylü saten rulolar kullanılmalı. Plastik boyalar uygulanacaksa plastik boya rulosu tercih edilmelidir. Dış cephe uygulamalarında boyanın cinsine göre mercan ya da posteki rulolar tercih edilmelidir.
Uygulamanın iyi sonuç vermesi için ön yüzey hazırlığı çok önemlidir. Eski boyalı yüzeyler zımparalanmalı oluşan tozlar yüzeyden uzaklaştırılmalıdır. Yüzeyde çatlak veya delikler uygun macunla doldurulmalıdır. Tüm yüzeye astar uygulaması yapıldıktan sonra son kat boyaya geçilmelidir.
Öncelikle boyalı yüzey zımparalanmalıdır. Yüzeyin tozu alındıktan sonra Transfer Astarı uygulanmalıdır. Artık yüzeyimize su bazlı saten boya uygulaması yapılabilir.
Artan boyanın tekrar kullanılabilmesi için boya yüzeyini örtecek kadar kendi incelticisinden ilave edilmeli ve karıştırmadan 5-25°C sıcaklıkta saklanmalıdır.
Küflü yüzeylere direkt uygulama yapılmaz. Önce yüzeyleri çamaşır suyu katkılı su (1 birim çamaşır suyu 3 birim su) ile temizlemek, kuruduktan sonra astar ve boya uygulaması yapmak gerekir. Boya seçiminde antibakteriyel özellikli ve küf mantar oluşumunu geciktiren özellikte bir boya tercih edilmelidir. ARG BOYA ANTİKÜF yüzeylere uygulanabilir.
Binanızda ısı yalıtımıyla ilgili problemler olabileceğinden ilk ve kesin çözüm dış cephe mantolama yapılmasıdır. Ortak karar alınamıyorsa geçici çözümler olarak sorunlu cephede içten mantolama yaptırılabilir.
Hava sıcaklığının +5 ile +30°C olduğu sıcaklıklar en uygun uygulama sıcaklığıdır. Uygulama öncesinde ve sonrasında yüzeyler yağıştan korunmalıdır. Rüzgarlı havalarda uygulama yapılmaması önerilmektedir.
Yapabilirsiniz. Kapalı alan boya uygulamasında ortam sıcaklığı sadece boyanın daha geç veya erken kurumasına neden olabilir.
Ambalaj üzerindeki etiket bilgilerinde belirtilen inceltme oranlarına dikkat edilmelidir. Daha az veya çok inceltildiği durumlar boya performansını etkiler. (Boyanın kapatıcılık, yüzey koruma vs. gibi özelliklerinde performansını değiştirebilir.)
Örnek olarak 100 m² oturum alanı olan bir evde oturuyorsanız tavan alanı 100×0,85=85 m², duvar alanı 100×2,2=220 m² olarak hesaplanabilir. Bu metrajlar üzerinden seçeceğiniz boya cinsine göre etiket bilgilerindeki m² sarfiyatlarına göre miktarı belirleyebilirsiniz.
Boya sarfiyatlarında yüzeyin durumu (kirliliği gibi), uygulanacak boya kat sayısı (2 veya 3 kat uygulanması) kullanılacak boya miktarında belirleyici olan konulardandır.
Yaklaşık boya alanı Bina çevresi x kat sayısı x kat yüksekliği x boşluk = m² olarak hesaplanır. Örnek olarak; 100 m x 8 x 3 m x 0,8 = 1920 m²
Rutubet oluşumunun iki nedeni vardır, negatif su basıncı ve pozitif su basıncıdır.
Ortamdan kaynaklanan rutubet sorununun kaynağına pozitif su basıncı denir. Mutfak, banyo, yemekhane gibi su buharının yoğun olduğu ortamlarda bu sorun ortaya çıkar. Yoğunlaşarak tekrar su haline dönen su buharı, duvarları nemli hale getirir ve belli bir zaman sonra yüzeyde küf ve bakteri oluşur, kararmalar, boyada kabarmalar ve dökülmeler görülebilir.
Topraktan, çatıdan veya çevreden gelen su girişine karşı yeterli izolasyon yapılmaması durumunda oluşan ters yönde basınçtır. Yüzeylerde sıva –duvar içinde oluşan nem belli bir süre sonra boyada kabarma, dökülme ve küf –bakteri oluşumuna neden olur.
Su ile inceltilen boyalar su bazlı, solvent ile inceltilen boyalar ise solvent bazlı boyalardır. Su bazlı boyalar daha hızlı kurur ve kokusuzdur. Nefes alma özelliği (buhar geçirgenliği) daha yüksektir.
Astar, bozuk ve eski yüzeylerle, yeni sıva ve alçılı yüzeylere mutlaka uygulanmalıdır. Bu uygulama, yüzeyin sağlamlaşmasını ve üzerine gelecek sonkat boya filminin daha iyi yapışmasını sağlar. Sonkat boya sarfiyatını azaltır.
Üzerine boya yapıldığında kapatılamayan yağ, is, kalem vs. gibi lekelerin kapatılması için boya öncesi Kamuflaj ürünümüzü astar olarak uygulamalı üzerine sonkat boya uygulaması yapılmalıdır. Böylece lekelerin yüzeyde tekrar görünmesi engellenecektir.
Bir önceki boyanın rengine ve yüzeyin durumuna bağlı olmakla beraber, genelde 2-3 kat yeterli olmaktadır.
Metal yüzeyler, havada bulunan oksijen ile reaksiyona girerek belirli bir süre sonra yükseltgenme-indirgenme reaksiyonu sonucu korozyona uğrar. Paslanma olarak bilinen bu reaksiyon sonucu, boya filmi zamanla parçalanır. Bu nedenden dolayı metal yüzeylere mutlaka oksijen ile teması kesmek amaçlı, korozyonu önleyecek astar ve boya uygulaması yapılmalı ya da yüzey toleranlı Polimetal türü boyalar kullanılmalıdır.
Dış cephelerde zaman içerisinde renk kayıpları yaşanan problemlerdendir. Renk kaybı oranı yükseldiğinde solma dediğimiz problemlerden bahsedebiliriz. Mavi ve yeşil gibi organik renkler, oksit sarı ve oksit kırmızı gibi inorganik renklere nazaran daha çabuk renk kaybı eğilimi gösterirler. Özellikle UV dayanımı yüksek son kat boyaların tercih edilmesi gerekmektedir.
Bu çatlamaların en önemli nedeni, gereğinden kalın bir boya tabakası uygulanmasıdır. Yüzeydeki kat daha çabuk kurur ve alt katların kuruması daha uzun zaman alır. Bu sorun üst kat boya filminde çatlamalara neden olabilir.Ayrıca boya uygulanan yüzey iyi temizlenmemişse de yüzeyde boya filminde çatlamalar oluşabilir.
Pütürlü ve lekeli görüntü son katın, bir önceki katın pütürlü yüzeyine uygulanmasından, astar katının tam kurumamış olmasından veya yüzeyin temizliğinin yeterince iyi yapılmamış olmasından kaynaklanabilir.
Kullanılan boya subazlı ise su ile solvent bazlı ise boyanın kendi tineri ile temizlenip tekrar kullanılabilir hale getirilebilir.
Yüzeyin büyüklüğüne göre karar vermek yerinde olacaktır. Yüzey büyüdükçe genişliği de artacaktır.
Ahşaplar sıcaklık farklılıklarından dolayı genişleyip daralabilir ve bu boya filmine zarar verebilir. Hareketli yüzeyler yıpranmaya çok meyillidir. Bu tip yüzeylerde zemin hazırlama işlemlerine daha çok dikkat ve özen gösterilmelidir.
Kurşun vücuda girdiğinde atılamayan ağır metallerdendir. Boyalarda bulunabilecek kurşun zamanla insan vücudunda birikerek sağlık sorunlarına sebep olabilir. Özellikle iç cephe boyalarında su bazlı sistemlerin kullanılması önerilmektedir. Kullanılacak boyalarla ilgili üreticilerden danışma hatları vasıtasıyla daha detaylı bilgiler alınabilir.
Boyanın silinebilir sertliğine ulaşması için 1 ay geçmesi gerekmektedir. Yumuşak bir bez ya da sünger kullanılarak, hazırlanan sabunlu suyla duvarlar silinerek temizlenebilir.
Belirtilen ifadeler boya yüzey parlaklık derecelerini ifade etmektedir. Saten boyalar yarımat olarak, ipeksi matlar da yumurta kabuğu parlaklıklarını ifade ederler.
Titanium emprenye malzemesi kullanılması önerilir. Mükemmel UV direnci ve su iticiliği sağlayarak yüzeylerin korunması sağlanır.